DİYALİZ HASTALARINDA BESLENMENİN ÖNEMİ

 

DİYALİZ HASTALARINDA BESLENMENİN ÖNEMİ

 Diyaliz; kronik böbrek yetmezliğinde en son aşamaya gelmiş hastalarda diyet ve tıbbi tedavi sonuç vermediğinde, yaşam kurtarıcı bir tedavi yöntemi olarak ortaya çıkmıştır.

Temel amacı; hastanın genel durumunu düzeltmektir.

 Diyaliz hastalarında beslenmenin ne kadar önemli olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Bilinçli diyet uygulamalarıyla ortaya çıkabilecek sorunlar en aza indirilebilir.

 Diyalizde diyet tedavisinin amacı;

 Sıvı ve elektrolit dengesini düzenlemek

  • Bulantı, kusma, iştahsızlık, kaşıntı, kırmızı göz, eklem ağrıları gibi üremik semptomları azaltmak
  • Klinik ve laboratuar bulgularına göre en uygun beslenme programını sağlamak
  • Hasta böbreğin yükünü azaltmaktır.
  •  

Diyaliz hastalarının en çok dikkat etmesi gereken besin ögelerinin başında; tuz, potasyum ve fosfor gelmektedir.

 

Tuz 

Böbrek yetersizliği ortaya çıkınca tuz yeterli miktarda atılamayacağından vücutta birikir. Biriken tuz, suyun da birikmesine neden olur; tansiyon yükselmesine ve kalp yetersizliklerine yol açabilir. Bu kişilerin diyetlerinde günlük tuz alımı 3 – 4 gram olmalıdır.

 

  • Tuz kısıtlaması için şu noktalara dikkat edilmelidir:
  • Yemeklere ve salataların üzerine tuz ekleme huyundan vazgeçilmelidir.
  • Zeytin, turşu, pastırma ve konserve gibi çok tuz içeren besinler yenmemelidir.
  • Tamamen tuzsuz yemeniz gerekiyorsa ekmekte tuzsuz olarak satın alınmalıdır.

 Potasyum : 

Potasyum; kasların işlevlerini yerine getirmesini ve su dengesini sağlayan, kanda bulunan bir mineraldir. Böbrek yetersizliğinin ileri dönemlerde kan potasyum düzeyi yükselir ve hayati tehlikede dahil olmak üzere birçok soruna neden olabilir.

 

Bu sorunlar; kusma, yorgunluk, bulantı, halsizlik, bozuk kalp ritmi ve ani kalp durmalarıdır. Bu gibi sorunların önüne geçebilmek için varsa hekiminizin verdiği ilaçları kullanmalı ve besinlerdeki potasyum miktarını iyi bilmeli ve beslenmenizi ona göre düzenlemelisiniz.

 Muz, kivi, kayısı, kavun, hurma, tüm kuru meyveler, meyve suları

  • Ispanak, mantar, patates, pazı, havuç, pırasa, enginar.
  •  Tüm kurubaklagiller, bulgur, Antep fıstığı, ay çekirdeği, badem, fındık, ceviz, kestane
  •  
  • Neskafe, kakao, çikolata, tahin, pekmez ve aşure yüksek miktarda potasyum içeren besinlerdir. Bu besinlerin gün içerisinde tüketim miktarlarına dikkat edilmelidir.

 Fosfor :

Fosfor; kemik ve diş oluşumunda, hücreye enerji sağlanmasında, genetik bilgilerimizin ana kaynağı DNA ve RNA’nın yapısında bulunur.

 Böbrek yetmezliği hallerinde böbrekten fosfor atımı azaldığı için, kemik yıkımı kana ek fosfor sağladığı için kandaki fosfor düzeyi yükselir. Bu yüksekliğin sonuçları; kaşıntı, kırmızı göz, kemiklerde kolay kırılma, ağrı, güçsüzlük, hareket güçlüğü ve kalp krizidir.

 Bu gibi durumların önüne geçebilmek için varsa hekiminizin verdiği ilaçları kullanmalı ve yüksek miktarda fosfor içeren besinlerin tüketimine dikkat edilmelidir.

 

  • Süt, kaşar peyniri, sütlü tatlılar
  • Bulgur, tüm kurubaklagiller
  • Fındık, antep fıstığı, badem, ceviz, ay çekirdeği, yer fıstığı, kabak çekirdeği
  • Et, tavuk, balıklar, sakatatlar
  • Tahin, pekmez, çikolata, aşure, kakao
  • Neskafe, kola gibi besinler fosforu yüksek miktarda içeren besinlerdir. Bu besinlerin gün içerisinde tüketim miktarlarına dikkat edilmelidir.  
  
1287 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın